Günlük hayatta hissetmediğiniz gerginlik, kaygı, korku, stres gibi duyguları sınava girerken hissediyorsanız ve bu duygular sınavda kötü bir performans sergilemenize yol açıyorsa sınav kaygısı yaşıyorsunuz demektir. Sınav kaygısını anlamak için öncelikle üçlü psikolojik mekanizmayı anlamamız gerekir. Düşünce ¬à Davranış ¬à Duygu Bu üçlü mekanizma dairesel bir yörünge takip eder. Üçü de birbirini etkiler. Bütün psikolojik sorunların temelinde bu üçlü mekanizmanın çalışma sistematiği vardır. Şimdi bu mekanizmayı birkaç örnekle açıklayalım. Diyelim ki bir bahar günü pikniğe gittiniz. Ağaçların arasında 5 yaşındaki yeğeninizle dolaşırken karşınıza kocaman bir boz ayı çıktı.Ne yaparsınız? Siz büyük bir ihtimalle oradan kaçmaya çalışırsınız ama yeğeniniz ayının yanına doğru gidiyor olabilir. Niçin? Sizin ayıdan kaçmanız, yeğeninizin ise ayının yanına gidip… Aaaa kocaman bir köpek? Dişleri de varmışşşş… demesi düşünce şeklinizle alakalıdır. Sizin ayı ile ilgili düşünceleriniz negatiftir. Çünkü siz bunu öğrendiniz. Ayı ısırır, pençe atar, öldürür. Ama 5 yaşındaki yeğeninizin bilinci hala böyle bir bilgi ile donatılmamış olduğu için o ayının yanına gidebilir. Ayının tehlikeli olduğu düşüncesi hala onun bilincinde yoktur. İşte bütün korkularımız zaman içerisinde öğrenilmiştir. Şimdi bu olayda psikolojik üçlü mekanizmanın nasıl işlediğine bir bakalım. Ayıyı gördünüz. Hemen beyninizde; “Ayı tehlikeli bir hayvandır cümlesi belirir (düşünce). Bu düşünceye bağlı olarak kalbiniz daha hızlı atmaya başlar. Kandaki adrenalin düzeyi yükselir. Nefes hızlanır. Sonra müthiş bir korku duyarsınız (duygu). Bu korku sonucunda canınızı kurtarmak için oradan kaçarsınız(davranış). Bu örneği kısaca şöyle özetleyelim. Ayı tehlikelidir (Düşünce). Ayıdan kokmak(Duygu). Ortamdan koşarak uzaklaşmak (Davranış). Bir başka örnek: Yine sınavı kazanamayacağım ve millete rezil olacağım à Düşünce. Sınav esnasında kaygılanmak, korkmak, kendini kötü hissetmek à Duygu. Bütün bunlara bağlı olarak bayılmak, titremek, burun kanaması à Davranış. Her zaman bu üçlü aynı sıra ile çalışmayabilir. Yani sıralama değişebilir. Duygu > Düşünce ¬> Davranış, Davranış ¬>Düşünce ¬> Duygu vb. gibi… Biz çocukluğumuzdan beri bir çok olumsuz düşünceyi öğrendik yada kendimiz geliştirdik. Sınav kaygısın yaşayan kişiler gelecekle ilgili hep olumsuz senaryolar yazarlar. Zaten olumlu düşünen kişilerde sınav kaygısı pek görülmez. Yani kişi kendi sınav kaygısını hep ateşler.
Belirtileri: Terleme, titreme, kızarma. İshal yada kabızlık hali. Boğulma hissi yada hızlı nefes alıp ¬verme. Genel bir gerginlik ve sinirlilik hali. Düzensiz uyku, kabus görme hali. Konsantrasyon bozuklukları. Ağızda kuruluk oluşması… Mevcut ortamdan uzaklaşmak isteme. Mide bulantıları, kusma refleksi. Hızlı kalp atışı ve çarpıntısı… Dikkatte dağılma, şaşkınlık, dalgın ördek sendromu. Baş ağrısı ve değişik yerlerde uyuşmalar. Saplantı halindeki olumsuz düşünceler. Yeme alışkanlıklarında değişme. Yorgunluk, bitkinlik durumları…
Nedenleri:Sosyal etkiden korkma… El alem ne der. Kimsenin yüzüne bakamam. Düzenli ders çalışma alışkanlığının olmaması. Zaman problemi yaşama. Örneğin; yetiştiremem gibi… Kendisinin veya ailesinin beklenti düzeyinin yüksek olması… Erteleme alışkanlığının olması…Yarın yaparım gibi.. Kendisinin yada ailesinin mükemmeliyetçi kişilik yapısına sahip olması. Geçmiş dönemlerde ailede yada okulda sınavla ilgili olumsuz bir durum yaşaması… Kişinin sürekli olayların olumsuz yönüne odaklanması… Sınavı hayatta başarılı olmanın tek yolu görmesi…
Etkileri: Öğrenci sınavda bildiklerini unutur. Okuduğunu anlamaz ve düşüncesini toparlayamaz. Dikkati tamamen dağılır. Sınava odaklanamaz ama sınav sonucunda yaşayacağı başarısızlığa odaklanır. Hafızası tamamen zayıflar. Var olan enerjisi tükenir. Sınav esnasında fiziksel sorunlar ortaya çıkar. Bayılır. Burnu kanar. Çişi gelir.
Tags:kekemelik, panik atak, depresyon, vajinismus, depresyon gaziantep, gaziantep panik atak, gaziantep vajinismus, gaziantep kekemelik, gaziantep psikolog, aile terapisi, cinsel terapi, sınav kaygısı, erken boşalma